enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4549
EURO
34,7484
ALTIN
2.421,87
BIST
10.082,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

TCMB Enflasyon Raporu: Güncel tahmin dönemi için ciddi revizyon söz konusu olacaktır

TCMB Enflasyon Raporu: Güncel tahmin dönemi için ciddi revizyon söz konusu olacaktır
27.07.2022 15:00
150
A+
A-

Yarın gerçekleşecek olan yılın 3. Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’nda TCMB’nin enflasyon için ortaya koyacağı tahmin patikasını, son değişkenlerin durumu ve para politikası perspektifinde değerlendiriyor olacağız. Merkez Bankası’nın Nisan ayındaki son Enflasyon Raporu’nda ortaya koyduğu 2022 tahminleri sonrasında döviz kurları, küresel emtia fiyatları ve bozulan fiyatlama davranışı beklentileri nezdinde enflasyon durumu da kötüleşmiştir. Bu nedenle Nisan tahmin dönemindeki yılsonu tahminlerinin artık geçerli olmadığını düşünüyor ve piyasa katılımcılarının görüşlerine yakın bir dereceye revizyon yapılacağını düşünüyoruz. Buna karşın, enflasyon beklentileri yukarı revize edilse bile para politikasında bir sıkılaşma beklentisi içinde yakın dönem için olmayacağız.

 

Merkez Bankası, Nisan ayındaki son Enflasyon Raporu’nda 2022 yılsonu TÜFE tahminini %42,8 olarak açıklamıştı. Mayıs ayından sonra gıda ve enerji fiyatlarının etkisi, liranın sürekli değer kaybı gibi etkilerle enflasyon yukarı hareketini %70 bandı üzerinde oluşturdu ve Haziran ayında da %78,6 ile 24 yılın en yüksek seviyelerinde oluşmaya devam etti. Mevcut enflasyonist baskılar, özellikle döviz kurlarının katmanlanan etkisi nedeniyle yüksek patikanın yılsonuna kadar devam edeceğini, hatta bir miktar daha yukarıya kayabileceğini göstermektedir. 3 Ağustos tarihinde açıklanacak olan Temmuz enflasyonunun da %81 seviyelerinde gerçekleşebileceğini, Eylül ayında da enflasyonun senelik zirvesini oluşturacağını öngörüyoruz. Petrol ve gıda fiyatlarındaki gelişmeler, Fed’in faiz artırımları ve lokal para politikasının gevşekliği çerçevesinde döviz kurunda devam edebilecek yükselişler gibi faktörlerin üretici ve tüketici nezdindeki yansımaları enflasyonist ortama olumsuz katkıda bulunacağından mevcut tahminlere yönelik riskler de yukarı doğrudur.

 

Merkez Bankası’nın tahmin baremindeki revizyonun piyasa bazlı beklentilere ne kadar yakınlaşacağını göreceğiz. Merkez bankasının Temmuz ayı piyasa katılımcıları anketine göre cari yılsonu enflasyon beklentisi %69,9’a, gelecek 12 aylık enflasyon beklentisi %40,2’ye yükseldi. Biz yılsonu enflasyonunun etkisiyle %73 bandında oluşmasını bekleriz. Aralık ayında ve gelecek yılın başlarında, bir önceki eşlenik dönemdeki yüksek gerçekleşmeler itibariyle işleyecek baz etkisi yıllık enflasyonu düşürecektir, ancak baz etkisi dışında şu anda enflasyonist ortamın düzelmesine yardımcı olacak bir faktör görmemekteyiz.

 

Türkiye ve gelişmekte olan ülkeler reel faiz karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg

 

Fed’in alacağı kararlar küresel sıkılaşmanın bu yılın ilerleyen aylarında yüksek enflasyon seyri nezdinde devam edeceğini ortaya koyacaktır. Gelişmiş ülkelerin enflasyonun kalıcı etkilerinden kaçınmak için yapacağı parasal sıkılaşma hareketlerinin etkileri gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde daha fazla baskı oluşturabilir. Şu anda dünyada 60’tan fazla merkez bankasının faiz artırımlarında bulunması ve Türkiye’nin enflasyonla mücadelede genel kabul görmüş ekonomik kuralların dışında hamlelerde bulunmasının mevcut fiyat istikrarsızlığı faktörlerine ekleme yapacağını düşünürüz. Özellikle dünyada yükselen faizler kaynaklı olarak para birimlerindeki hareketlerin TL aleyhine gerçekleşmesi, ana politikada genel kurallara dönülmedikçe enflasyon etkisini yüksek şekilde hissettirecek etkide olacaktır.

 

IMF büyüme tahminlerini düşürmüş, küresel ekonomide durgunluk riski artarken dış gelişmeler kapsamındaki büyüme riskleri de doğal olarak artmaktadır. Merkez bankası büyümeye bu perspektiften bakarken, enflasyondaki araç setini makro ihtiyati tedbirler ekseninde oluşturmayı tercih etmektedir. Artan belirsizlik, beklentilerin kötüleşmesi, enflasyonun hem içeride hem de uluslararası ölçekte artması gibi etkilerin sonucunda normalde faiz artırımı gelir. Nitekim Fed ve Avrupa Merkez Bankası bu eksende faiz artırırken bu oran artışlarının büyüklüğünü de enflasyon korkusunun artıyor olması etkiliyor. Bizim gibi ülkeler açısından hem yaratacağı enflasyonist baskılar, hem de kur/enflasyon etkisi açısından olumsuz olarak ele alınmalı. Politika faizi buna rağmen sabit tutulmaktadır.

 

Firmalar açısından ise büyüme perspektifine ters bir yaklaşım ile beraber krediye erişimde sınırlar oluşturan bazı düzenlemeler söz konusu oldu. Merkez Bankası politika faizi düşük olsa da kredi tarafında faizler yüksek. Sanayi tarafı da bundan dolayı zorlanıyor, artı olarak döviz kuru artışı ve enflasyon etkisi zaten üretimde zorluklar yaşanmasına neden oluyor ve Avrupa’da bekleyen resesyon nedeniyle dış talebin de zarara uğrama ihtimali yüksek. Ekonomi yönetiminin bu ortamda kredi kullandırma imkanları doğrultusunda son dönemdeki regülatif kararlarının döviz ve enflasyon perspektifinde alınmış olduğunu belirtmekte fayda var. Merkez bankasına bu koşullarda ticari kredi büyümesine ilişkin görüntü ve projeksiyonların da sorulacağını düşünürüz.

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.