enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C

Resesyon çanları çalarken

Resesyon çanları çalarken
A+
A-

Fiyat artışları, faizler, talep şoku… Merkez bankasının faizi 75 bps artırmasının akabinde temel sorun, devamlı artmaya devam edecek faizlerin enflasyonu düşürüp düşürmeyeceği olacaktır. ABD’de Mayıs 2022 itibariyle yıllık enflasyon %8,6 seviyesinde ve gelirlerin fiyat artış oranlarına yetişememesi neticesinde tasarruf üzerinden harcama yapan Amerikalıların tüketim konusunda daha az hareket alanına sahip olacağı görülüyor. Enflasyonun tüketim şokuna yol açan etkilerinin, bozulan beklenti kanalı ile beraber de değerlendirildiğinde ciddi bir talep asimetrisi yarattığı düşünüldüğünde talep konusunda da ilerleyen dönemde sert iniş yaşanması riski bulunuyor. Talepteki sert inişin enflasyondan önce, hızla artırılan faizler nedeniyle de yaşanması çok muhtemel bir senaryo halini aldı.

 

Para politikası eylem planı… Powell’ın açıklamalarının bıraktığı hareket payı Fed’in faizleri artırırken belirleyeceği bantlarda duruma göre hareket edeceğini gösteriyor. Ekonomik projeksiyonlarla da birleştirildiğinde Fed’in hareketlerini acil eylem planı ve orta vadede denge hedeflerine doğru ilerlenmesi şeklinde iki aşamaya ayırabiliriz.

 

İlk aşama elbette enflasyona karşı daha proaktif hamleler içeriyor. Fed artık enflasyonun geçici olduğu sanrısından biraz geç de olsa sıyrıldığına göre, planını yüksek kalmaya devam eden ve spiralleşme gibi bir risk içeren enflasyona göre yapabilir. Bu etkiler enflasyonun, beklenti ve talep kanalını bozma etkisini ortadan silmeye doğru yönelmek zorunda. Ancak bu etkiler temizlense bile enflasyon belli bir süre yüksek kalmaya devam edecek ve faiz artışlarına rağmen düşüşünü yavaş tutacak, eğer düşüş olacaksa.. Bu da salgından miras kalan tedarik zinciri sorunları ile Ukrayna krizi ile Çin’de artan Covid vakalarının tedarik ağını daha kötü hale getirmiş olması nedeniyledir. Arz kaynaklı sorunlarda bir düzelme sinyali henüz almıyoruz.

 

İkinci aşamada genel varsayımlar dengelerin hem döngüsel, hem de politika ayarlamaları sayesinde normalleşeceği bir ortama göre oluşturuluyor. Çekirdek enflasyon şu anda %6 oranında.. Fed’in projeksiyonlarında ise 2024 yılına doğru çekirdek bazda %2,3’e gerilemesi öngörülen bir PCE enflasyonu var. Fed, hedefin üzerinde kalsa da 2023 ve 2024 itibariyle hedef patikaya uyumlu indirgenmiş bir enflasyon görünümü bekliyor. Bu dönemde Fed’in federal fonlama oranı öngörülerine baktığımızda ise şu anda %1,50 – 1,75 olan faiz bandının sene sonuna doğru %3,5’e yükseltilmesi öngörülürken, gelecek sene daha yavaş bir faiz artırım momentumu, 2024 sonrasında ise gevşeme öngörülüyor.

 

Resesyon riski… Fed’in parasal sıkılaşma politikasına rol model olması ve ülkelerin enflasyonun etkilerinden kurtulamama endişelerini artırdığı bir ortamda faiz artırmaktan kaçamamaları resesyon etkilerini azalan ekonomik aktivite, talep ve artan işsizlik oranı üzerinden hissedilir kılabilir. Resesyon konusunda, bundan önceki süreçte daha çok bölgesel etkilerden bahsediyorduk. Avrupa açısından Rus enerjisinin yokluğunun sanayide üretim etkisi gibi, veya Çin’de artan Covid vakalarının Asya etkisi gibi. İşin içine enflasyona karşı acı reçete programları da girdiğine göre hane halkları nezdinde popüler olmayan bir parasal sıkılaşma ve borçlanmanın maliyetinin artmasıyla beraber sıkışacak bir piyasa mevcut olacaktır. Merkez bankaları bu doğal faiz oranı üzerindeki seviyeleri elbette sürdüremez, çünkü finansal sistem yükü ve merkezi yönetim borçlanma gereklilikleri çerçevesinde yüksek faiz oranlarına katlanma eşiği de oran olarak da süre olarak da kısıtlıdır. 

 

Sonuç? Merkez bankalarının kesin sonuçlarını görmek için sabırlı ve planlı davranmaları gereken ve kaçırdıkları eşiği telafi etmek için aşırı yüklemeli politikalardan da aynı zamanda kaçınmaları gereken bir konjonktürel ortam var. Hastalığına karşı ilaç tedavisi uygulayan bir hastanın alması gereken dozu kaçırdığında, bunu telafi etmek için gelecek seferde çift doz alması yarardan çok zarar getirecektir. Dolayısıyla taktiksel hatalar ve geçmiş yanlış okumaların muhtemelen ekonominin genel aktivitesi yönünde çok olumlu sonuçlar vermeyeceği bir durum oluşmakta.  Açıklanan son ekonomik veriler, yumuşak bir iniş olasılığının azaldığını gösteriyor.

 

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.