enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2603
EURO
34,9735
ALTIN
2.460,42
BIST
10.135,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Açık
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
24°C
Pazar Az Bulutlu
23°C

İmamoğlu: “Sel ve su baskınlarını tarihi yarımadada tarihe gömeceğiz”

İmamoğlu: “Sel ve su baskınlarını tarihi yarımadada tarihe gömeceğiz”
05.09.2023 16:24
6
A+
A-

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) köklü kuruluşu İSKİ, 505 milyon TL’lik yatırımla, kentin en eski yerleşim noktalarından Fatih’teki olası su baskınlarına son veriyor. İSKİ’nin taşkın problemlerinin önüne geçmek amacıyla inşasına başladığı Unkapanı Yağmur Suyu Tüneli’nin delme işlemlerini gerçekleştiren TBM (Tünel Delme Makinesi), Vatan Caddesi’ne kadar olan görevini tamamladı.

Tünel delme işlemlerinin bitmesi nedeniyle düzenlenen etkinlikte, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa birer konuşma yaptı.

“Her gün 3,5 milyon metreküpü aşan bir su veriyoruz İstanbul'a”

Konuşmasına iklim krizinden kaynaklı kuraklık tehlikesine vurgu yaparak başlayan İmamoğlu, “Bu yaz biz, İstanbul'da, normal zamanlardan neredeyse yüzde 20 daha fazla su tüketimine de hizmet sunuyoruz. Aslında İstanbul'da böyle bir nüfus artışı yok. Ama malum; kayıtlı, kayıtsız yoğun mülteci sayısı -ki artık ne yazık ki milyonlar diyoruz- ve diğer etkenlerle beraber bu denli yoğun su tüketiminin içindeyiz. Yani neredeyse her gün 3,5 milyon metreküpü aşan bir su veriyoruz İstanbul'a. Bu, geçen sene 2 milyon 800 – 3 milyon civarında bir tüketim sayısıyken, bugün bu rakamlarda. Tabii çok büyük emekle ve büyük bir enerji tüketimiyle bunu sağlıyoruz. Çünkü, Melen Deresi'nden su taşıyoruz farklı aktarmalarla.” dedi.

İmamoğlu, kuraklığın en derin olarak Avrupa yakasında yaşandığına dikkat çekerek, “5 yılı aşkın süredir de ciddi bir kuraklığı ayrıca Trakya yaşıyor. Ve Istrancalardan barajlarımıza, başta Terkos olmak üzere, ciddi anlamda sıkıntı var” diye konuştu.

“Çocuklarımıza iyi bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğunda”

İklim değişikliğiyle ilgili mücadelenin, ülkelerin ve belediyelerin sorumluluğunda olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şunları kaydetti:

“Ama bir başka sorumluluk, gerçekten insani bir sorumluluk. Hayatımızın her aşamasında, suyu kullanmamızdan tutun da çevreye zararların bir şekilde insani olarak ele alınması ve titizlik gösterilmesi de çok mühim bir nokta. Bu bağlamda İstanbulluları su tüketimi noktasında, yoğun bir hassasiyete davet ediyoruz. Ve umut ediyoruz ki, çok kurak geçen yaz döneminden sonra, sonbahar döneminde inşallah arzuladığımız yağışlarla beraber, İstanbul'umuz başta olmak üzere, kuraklık yaşayan her yerin nefes almasını diliyorum.”

İmamoğlu, bu anlamda çocukların özel bir duyarlılığa sahip olduğu saptamasında bulunarak, “Onlara iyi bir dünya bırakmak, iyi bir şehir bırakmak, iyi bir ülke bırakmanın da hepimizin sorumluluğu altında olduğunu da ifade edeyim.” şeklinde konuştu.

“Melen Barajı’nda milyarlarca liralık zarar söz konusu”

Sözü, yaklaşık 30 senedir her hükümetin gündeminde olan Melen Barajı’na getiren İmamoğlu, şunları söyledi:

“Her yerde dönem dönem gündeme taşımamıza rağmen, hiçbir hükümet yetkilisinin sağlıklı bir cevap verme konusunda bir adım atmadığı Melen Barajı hususunu da bu vesileyle tekrar gündeme taşıyayım. ‘2016 yılında bitireceğiz’ dedikleri Melen Barajı, ne yazık ki derin çatlaklarla beraber açılamaz durumdadır. Revizyonu, tadilatı ve hayata geçirilmesiyle beraber neredeyse bir yıllık su tüketiminin depolanacağı bir barajın, aynı zamanda elektrik ihtiyacını da karşılayacak olan böylesi kıymetli bir projenin, ciddi bir mühendislik ve ciddi bir israfla bu hale düşürülmesinin sorumlularının mutlaka ortaya çıkarılması ve haklarında soruşturma açılması gerekmektedir. Bu anlamda hem ilgili bakanlığı, yani Tarım ve Orman Bakanlığı hem ilgili kurum ve kuruluşları ve hatta Sayın Cumhurbaşkanımızı da bu anlamda bilgilendirmek ve gereğinin yapılması hususunda da ilgilerine, buradan sunmak isterim. Zira bu konu milli bir meseledir. Milyarlarca liralık zarar söz konusudur.”

“Şehirlerin bir görünen konforu bir de görünmeyen konforu var”

İmamoğlu, “Şehirlerin bir görünen konforu var, bir de görünmeyen konforu var” diyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bazen görünen konforu parklarıdır, kaldırımlarıdır, yollarıdır. Ama görülmeyen konforu yerin altındadır ve oradaki altyapı çalışmalarıdır. Altyapının niteliği, kalitesi ve güçlü olmasına bağlıdır. Bu anlamda bir kentin gelişiminde de bu denli rol oynayan altyapı çalışmalarını, biz de dönemimizde ayrı bir yere koyduk ve güçlü çalışmalar yürütüyoruz. Altyapının bu yapılan bölümlerini gözle görmek mümkün olmayabiliyor. Ve sonuçları, 16 milyon insanımız tarafından gözlemlenemeyebiliyor. İstanbul'da 4 yıldır yaptığımız altyapı çalışmalarının sonucunu, 16 milyon insanımıza yaşam olarak yansıtmanın keyfini yaşıyoruz.”

“İstanbul’un altyapısını, çağın gereklerine uygun bir şekilde yenileme yolculuğuna çıktık”

Söz konusu yatırımların geçmiş dönemlerde ihmal edildiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Silivri'den Tuzla'ya kadar, Şile'den Bakırköy'e, Kadıköy'e kadar bütün ilçelerimizi bu anlamda masaya yatırdık” diye konuştu.

İmamoğlu, yağmur suyu ve atık suyun ayrıştırılması konusunun iklim değişikliğiyle mücadelesindeki önemine dikkat çekerek, “Yağmur sularının atık suyla karışmasının ve yağmur sularının temiz bir şekilde denize ya da derelere ulaşmasının mümkün olmadığı ortamları tedavi etmenin çok önemli olduğunun altını çizmek isterim. Tabii bu, bir başka bir sorun da yaşatıyor bizlere. Yağmur suyu, atık su birbirine karışınca, arıtma tesislerimizdeki enerji tüketimi de artıyor. Böylesi bir ortamın doğaya verdiği zarar da cabası. Tabii İSKİ olarak hızlı bir şekilde harekete geçtik. İstanbul altyapısını, çağın gereklerine uygun bir şekilde yenileme yolculuğuna çıktık.” bilgilerini paylaştı.

“Bir daha böyle olumsuzlukları bu sahada görmeyeceğiz”

Tarihi yarımadada altyapı çalışması yapmanın zorlukları olduğunun altını çizen İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Bu tarihi alanda, yüzeyden kazılarla altyapı çalışmaları yürütmek, neredeyse imkansıza yakın. O yönüyle TBM dediğimiz, tünel delme makinasıyla beraber Vatan Caddesi’nden başlayan, Aksaray'ı içine alan ve Unkapanı'na doğru devam eden, kendi akıntısıyla beraber de temiz yağmur sularını Haliç'e taşıyan bir mekanizmayı hayata geçiriyoruz. Bu TBM, buradan çıkacak, hızlıca hazırlık yapılacak ve Samatya Tüneli'nde çalışmalara başlayacağız. Yani tarihi yarımadayı böyle ele alırsak, biz, Vatan Caddesi itibariyle belli bir bölümünü Haliç'e akıtmış olacağız suyun. Diğer yamaca doğru kalan bölümünü de yine Samatya Tüneli'nde toplayarak, Marmara Denizi’ne akıtacağız. Dolayısıyla yağmur sularının atık suyla karışmasının ortaya çıkarttığı, sel ve su baskınlarını, tarihi yarımadada tarihe gömeceğiz. Ve bir daha böyle bir olumsuzluğu biz, bu sahada görmeyeceğiz. Dolayısıyla Yenikapı'da bulunan arıtma tesisimizin yükünü de hafifleteceğiz.”

 “İstanbul meselesi, milli bir meseledir”

Hizmetlerini ilçe ayrımı yapmadan sürdürdüklerine vurgu yapan İmamoğlu, konuşmasını, “İstanbul meselesine biz, milli bir mesele olarak bakıyoruz. Belediyecilik hizmetine milli bir hizmet, insanlarımızın her birisine de bizim insanımız, vatandaşımız gözüyle bakarak, bu şiarla hizmetimizi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bizim ahlakımız da hizmet anlayışımız da budur. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. İstanbul'umuza ve aynı zamanda gönülleri fetheden Fatih Sultan Mehmet'in ismini taşıyan Fatih'imize hayırlı ve uğurlu olsun. Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılında, Cumhuriyet’imize yakışan ve Cumhuriyet’in bir evladı olarak da ülkemize, milletimize yakışan hizmetler yapma yolculuğunda ilerleyen bir Belediye Başkanınız olarak, bu yoldan asla vazgeçmeyeceğimizi ve güzel hizmetlerimize devam edeceğimizi beyan ediyorum” sözleriyle tamamladı.

Fatih’in hizmetten payı 3.7 milyar lira olacak

Unkapanı bölgesinde; tünellerle toplanan yağmursularını Haliç’e aktarmak için 6,00×2,00 metre kesitinde 406 metre dere ıslahı, 600-2200 çaplarında 450 metre atık su kolektörü ile Unkapanı altgeçidi kavşağında su baskınlarının önlenmesi ve kavşak bölgesinde toplanan yağmur sularının Haliç’e aktarılması amacıyla, Unkapanı köprülü kavşak bölgesinde 1 adet terfi sistemi ve 1400-2000 çaplarında 460 metre yağmur suyu kanal çalışmaları da proje kapsamında yer alıyor. Yağmur suyunun Haliç’e aktarılmasını sağlayacak tünel projesiyle bölgenin atık su ve yağmur suyu ayrıştırma çalışmalarının tamamlanacak.

Projenin tamamlanmasıyla; Vatan Caddesi, Aksaray Meydanı, Aksaray Yeraltı Çarşısı, Unkapanı Altgeçidi, Namık Kemal Caddesi, Haşim İşcan Alt Geçidi, Beyazıt Bölgesi, Ordu Caddesi gibi araç ve yaya trafiği yoğun olan bölgelerin olası su baskını problemleri son bulacak. Proje, güncel rakamlarla 505 milyon liraya mal olacak. Fatih özelinde tamamlanan projelerin toplam bedeli 778 milyon liraya ulaştı. Devam eden ve planlanan projelerin toplam bedeli ise, 3 milyar 700 milyon lirayı bulacak.

Gazetecilerin ‘Feshane soruşturması’ sorusuna yanıt verdi

Konuşmaların ardından İmamoğlu ve beraberindeki heyeti, TBM’in görevini tamamlamasına canlı yayında tanıklık etti. İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da etkinlik alanı çıkışında yanıtladı. İmamoğlu, “Feshane’nin restore edilmesinden bahsettiniz konuşmanızda.  Feshane’de Haziran ayında başlayan, ‘Ortadan Başlamak’ adlı sergiyle ilgili bir soruşturma açıldı. Ne söylemek istersiniz? sorusuna şu yanıtı verdi:

“Her gün çok şaşırmaya devam ediyoruz”

“Her gün çok şaşırmaya devam ediyoruz. Bizi bir yanıyla şaşırtan ama bir yanıyla da ne yazık ki şaşırtmayan bir sürecin devamı bu. Önce şunu söyleyeyim: Öyle devasa bir suçlama ki, ‘halkı kine ve nefrete yönlendiren çalışmalar’ diye niteleyen bir savcılığın ifade çağrısı. Bakın; bir ülkede, bir ülkenin ekonomik refahı ve huzuru, demokrasideki gelişmişliğiyle çok paraleldir. Yani şu atılan adımlara bakıyorum, Feshane’de açılan bir sergi üzerinden, yani adalet adına bir savcının yazdığı çağrıya bakıyorum; utanç verici. Yani siz, bütün dünyaya diyorsunuz ki ülkeden, ‘Arkadaş, bizde demokrasi memokrasi yok. Hele sanata da bir saygı yok vesaire.’ Yani böyle bir ortamı yaratıyorsunuz ki, kimse bu ülkeye gelmesin. Buradan bugün hükümetin içindeki aklı başında insanları, yani ama ekonomiyle ilgili ama başka hususlarla ilgili aklı başında insanları göreve davet ediyorum."

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.