Fed para politikası ve resesyon ihtimalleri… Fed’in para politikasını agresif bir şekilde sıkılaştırma rotasında daha çok yönlendirme yaptığı bugünlerde, enflasyonla alakalı değerlendirmeyi de işsizlik, fiyat artışları, büyüme ekseninde diğer dinamiklerle ilintili ve ters ilişkili bir şekilde yapacağı düşünülmektedir. Politika faizinin 50 bps artırılması kademesinde, bunun muhtemelen 3 defa daha tekrarlanması olası. Fed’in terminal oranda nereye kadar gidebileceği konusu ekonomik durgunluk riski açısından önemsenen bir konudur.
Fed fonlama oranı, ABD işsizlik oranı ve TÜFE karşılaştırması.. Kaynak: Bloomberg
Enflasyonun kaynağı ve sürekliliği… Nisan ayında açıklanan veriler, yıllık enflasyonun %8,5’ten %8,3’e gerilediğini gösterdi. Enflasyonun hali hazırda zirvesini yapmış olduğu analizleri şu anda revaçta. Ancak Fed’in bu değerlendirmesi açısından ters yönlü risk unsurları ve yüksek belirsizlik aralığı söz konusudur. Hatırlanacağı gibi, Fed enflasyon konusunda geçen seneki yönlendirmesinde enflasyon öngörülerini düşük oluşturmakta ve fiyat artışlarını da geçici olarak görmekteydi. Fed’in enflasyonun kaynağı ve sürekliliği konusunda geç dönüşüm yapmış olan eski duruşu, mevcut analizler konusunda da aktif değişkenlerin ele alınması gerektiğini göstermektedir. Tedarik zinciri sorunlarının devam etmesi, Ukrayna savaşı ve Çin Covid vakaları enflasyonun kontrol altına alınacağına dair yeni bir işaret vermemektedir.
İşsizlik, enflasyon, Phillips eğrisi… Phillips eğrisi, işsizlik oranı ile ücretlerin değişim oranı arasındaki ekonomik ilişkinin grafik gösterimidir. Phillips, ithalat fiyatlarında olağandışı büyük ve hızlı artışların olduğu yıllar dışında, ücretlerdeki değişim oranının işsizlik düzeyiyle açıklanabileceğini söylemektedir. Basitçe söylemek gerekirse, düşük işsizlik ortamı, işverenlerin daha kaliteli çalışanları diğer şirketlerden uzaklaştırmak için ücretleri artırmalarına neden olacaktır. Phillips eğrisinin ana sonucu, belirli bir işsizlik seviyesi belirli bir ücret artış oranını etkileyeceğinden, düşük işsizlik ve düşük enflasyon oranının iki hedefinin uyumsuz olabileceğidir.
Bu açıklamayı yapmamızın nedeni; Fed’in faizleri artırırken işsizliğin artmasına izin verecek şekilde bir ilerleme içinde olabileceğinin düşünülmesidir. Fed’in enflasyonu dizginlemek için işsizliği artıracağına dair görüşler, faiz oranları ile işsizlik arasında olduğu varsayılan ters ilişkiden ileri gelmektedir.
Sonuç? Enflasyonu tehdit eden tedarik sorunları, Ukrayna savaşı ve Çin konusu aynı zamanda küresel büyüme açısından da risk teşkil ederek politika belirleme kıstaslarının zorlayıcı olmasına sebebiyet vermektedir. Güncel durumda, enflasyonun en zirve seviyesinden aşağı doğru gelmesinin biraz sancılı olacağı anlaşılıyor. Enflasyonu düşürmek için, Fed bu yıl efektif federal fon oranını biraz daha agresif bir hızda artırabilecektir. Enflasyon mevcut değişkenleri itibariyle kontrol altına alınsa bveya güncel baskı faktörleri etkisini yitirse bile, Merkez bankasının resmi %2’lik enflasyon hedefiyle uyum sağlamak uzun bir zaman alacaktır.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı