"Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde Terör Mağdurları ve Hayatta Kalanları Üzerine Sözlü Tarih Raporu (Birinci Seri): 28 Şubat 2012'de Yecheng'deki Terör Saldırısı", 18 Ocak'ta Jinan Üniversitesi İletişim ve Sınır Yönetimi Enstitüsü tarafından yayımlandı.
Çin'in terörle mücadele araştırmalarına yeni bir bakış açısı sunan rapor, araştırma alanındaki boşluğu doldurarak, terör saldırılarına tanıklık eden kişilerin hikâyelerinin öğrenilmesi yoluyla terörün yarattığı tehditlerin daha derin şekilde anlaşılmasına olanak tanıyor.
Raporun yazarları arasında bulunan Jinan Üniversitesi İletişim ve Sınır Yönetişimi Enstitüsü Başkanı Zheng Liang, raporun 28 Şubat 2012 tarihinde Kaşgar İli’ne bağlı Yecheng ilçesindeki Xingfu caddesinde meydana gelen terör olayını, mağdur ve hayatta kalan 6 kişinin sözlü beyanları aracılığıyla yeniden tanımlamayı amaçladığını, sözlü tarih kayıtlarının hadisenin yeniden anlaşılması için değerli bilgiler hâline geleceğini söyledi.
Zheng Liang, Yecheng'de meydana gelen söz konusu terör saldırısının ardından olayın tanıklarından bazılarıyla farklı basın organları tarafından röportajlar yapılmış olsa da, içeriklerde ağırlıklı olarak olaya dair bilgilere odaklanıldığını, mağdurların duygularının ve kavrayışlarının ortaya koyulması için fırsat bulunamadığını belirtti.
Zheng, "Sözlü tarih ise tamamen yüz yüze görüşülen kişilerin tarihsel anlatılar temelinde tüm süreci anlatmalarına odaklanıyor. Dolayısıyla, terör olayının tanıklarına ait sözlü tarih kayıtları, saldırıya ilişkin medyada yer alan haberlerin tamamlayıcısı niteliğinde. Terörizm araştırmaları için terör saldırısını bizzat yaşayanların sözlü tarih notları, terörizmin nedenlerine ve zeminine ek olarak, bir saldırının uzun vadeli hasar ve sonuçlarına daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini de hatırlatıyor."diye konuştu.
Daha önce bazı yabancı basın organlarının terör saldırılarını haberleştirirken teröristlere veya terör örgütlerine çok fazla ilgi gösterme, onların büyümelerini veya gelişmelerini derinliğine inceleme ve hatta zalimliklerini meşrulaştırma eğiliminde bulunduğuna işaret eden Zheng, "Bu durum, bir dereceye kadar failleri 'mağdur' hâline getirirken, gerçek mağdurlara ilgi gösterilmemesi sonucunu beraberinde getirdi. Terör olaylarına dair gerçeklerin inkârı, teröristlerin zalimce davranışlarının 'izahına çalışılması' terör saldırılarının mağdurlarına verilen ikinci bir zarardır ve insan haklarının ağır bir ihlalidir." dedi.
Terörizm insanlığın ortak düşmanıdır. İstatistiklere göre, 1990'lı yıllardan 2016 yılının sonuna kadar Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde binlerce terör saldırı meydana geldi. Bu saldırılar, çok sayıda masum insanın öldürülmesine, yüzlerce polisin şehit olmasına ve hesaplanması mümkün olmayan maddi kayba yol açmıştır. Terörizm, dünya genelinde de süregelen bir sorundur. İçinde bulunduğumuz yüzyılda değişimler hızlandıkça, farklı terörist ve aşırılık yanlısı güçler kaostan yararlanarak sorunlar yaratıyor, yeni teknolojileri kullanarak terör faaliyetleri gerçekleştiriyorlar. Bu durum, uluslararası toplumun terör faaliyetlerini önlemesini ve bunlarla mücadele etmesini daha da zorlaştırıyor. Ancak ve ancak ortak, kapsamlı, işbirliğine dayalı ve sürdürülebilir bir güvenlik konseptinin rehberliği altında, terörle mücadele araştırmaları güçlendirilerek, insanların geçim kaynakları geliştirilerek ve uluslararası işbirliği artırılarak terörizmle daha iyi mücadele edilebilir ve terörizmin üreme zemini ortadan kaldırılabilir.
Hibya Haber Ajansı