enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,1931
EURO
35,0742
ALTIN
2.467,91
BIST
10.217,81
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Cuma Açık
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
23°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Çekin: “İş hayatında eleştirilmek gelişimimiz açısından bize destek olur”

Çekin: “İş hayatında eleştirilmek gelişimimiz açısından bize destek olur”
30.05.2023 16:40
43
A+
A-

Çoğu zaman olumlu olmayan bir durum şeklinde algılansa da aslında her insanın eleştiriye gereksinimi olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Eleştirinin dozu ve ne şekilde yapıldığı önemli. Bununla birlikte özellikle iş hayatında eleştirilmek çoğu kez gelişimimiz açısından bize destek olur.” dedi.

Açık ve net olunmalı, saygı çerçevesinde kalınmalı

Eleştiriyi bir insanın, olay döngüsünün, durumun ya da eserin iyi/kötü veya doğru/yanlış yanlarını ortaya koyma, gelişebilirliğini sağlama amacıyla yapılan bir çalışma olarak tanımlayan Çekin, doğru eleştiriyi ise şöyle tanımladı:

“Eleştiri, doğru zamanda ve usulüne uygun olarak yapılmalı. Karşı tarafı eleştirirken açık ve net bir dil kullanmalı ve sakinliğimizi korumalıyız. Karşımızdaki bireyin sınırlarını ve saygı çerçevesini ihlal etmemeliyiz. Beden dilimizi kendi ifadelerimize uyumlamalıyız. Ayrıca eleştiriyi de birebir konuşma ile yapmakta fayda var.”

Kendimizi eleştirdiğimiz kişinin yerine koymalıyız

Eleştirinin yıkıcı değil yapıcı olmasının önemli bir nokta olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Yapıcı eleştiri için öncelikle kendimizi eleştirdiğimiz kişinin yerine koymalıyız. Eleştirilerimiz ‘Ben nasıl daha iyi üretebilirdim/yapabilirdim?’ sorusuna yanıt verecek şekilde çerçevelenmiş, sağlam bir mantık süzgecinden geçirilerek üretilmiş olmalı. Olumlu görüşlerin yanında olumsuz görüşleri de içerebilir ama düşmanca bir yaklaşım sergilenmemeli. Bunun yerine yapıcı tutum ve davranışlara yer verilmeli. Karşımızdaki kişinin bulunduğu pozisyonu daha iyi ve üst bir seviyeye çekmek amacıyla eleştiri yapılmalı. Eleştirilerin kişiye doğru zamanda, açık, detaylı ve uygulanabilir olacak biçimde sunulması da önemli bir nokta.” şeklinde konuştu.

Eleştiriye açık olan bireyler sürekli ve sınırsız eleştirilmemeli

Yapılan eleştirinin belirli bir çerçevede olmasının eleştiriden fayda sağlanabilmesi açısından önemli olduğuna değinen Çekin, “Karşımızdaki birey eleştiriye ne kadar açık olursa olsun, bu onun sürekli ve sınırsız bir biçimde eleştirilebileceği anlamına gelmez. Arada çok ince bir çizgi var. Eleştirilmek demek aynı zamanda onaylanmamak, kabul görmemek anlamına gelir. Eğer eleştiri doğrudan karşı tarafın kişiliğine yönelik yapılırsa bir tehdit olarak algılanabilir. Orada amacımız eleştirmekten çıkıp, kendi kişisel sorunlarımızın tatmini üzerinden yıkıcı bir eleştiri halini alabilir.” açıklamasında bulundu.

Mükemmelliyetçi bireyler eleştiriyi tehdit edici görüyor

Kişinin aldığı eleştirileri alınganlık ile karşılaması ve sürekli ‘eksikleri olan’ bir şey yaptığını içselleştirmesi halinde olumsuz duyguların gelişebileceğinin altını çizen Çekin, “Başta bireyin motivasyonunun düşmesi ile birlikte kendisine olan özgüveninde de azalma meydana gelebilir. Kendi başına karar almakta, bir işi tamamlamakta ve hatta başlamakta bile zorlanabilir.” dedi.

Eleştirileri kabullenebilmenin özellikle sosyal ortamlarda insanların çok zorlandığı durumların başında yer aldığını da sözlerine ekleyen Çekin, “Kişiliğimize yönelik yapılan eleştiriler zaman zaman üzerimizde kötü etkiler yaratabiliyor. Fakat bu durum, eleştiriyi alan kişinin karakter ve mizaç özellikleriyle değişebiliyor. Alıngan ve mükemmelliyetçi bireyler eleştiriyi daha tehdit edici ve özgüven kırıcı olarak görseler de sağlıklı bireyler süreci daha iyi yönetebiliyor.” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı bireyler eleştiriden ne tür bir kazanım elde edebileceklerine odaklanırlar

Sağlıklı bireylerin kusursuz bir varlık olmadıklarının farkında olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yapılan eleştirilerin kendileri için bir kazanım olabileceğini düşünürler. Aynı zamanda almış oldukları eleştiriyi alınganlık yapmadan objektif bir şekilde değerlendirebilir ve ne tür bir kazanım elde edebileceklerine odaklanırlar. Sağlıklı bireyler, yapılan eleştirinin haklı tarafı bulunmasa da kendilerinden farklı düşüncelerin varlığı noktasına saygı duyar, kırılmadan süreci yönetebilirler. Bu da tüm bu söylemlerin kendilerini nasıl daha iyiye götürebileceklerine dair bir bakış açısı içerisinde yer aldıklarını gösteriyor.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.