enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5148
EURO
34,5682
ALTIN
2.492,47
BIST
9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
18°C
Cuma Yağmurlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Ailelere çocuklarda doğumsal kalp hastalıkları uyarısı

Ailelere çocuklarda doğumsal kalp hastalıkları uyarısı
16.06.2022 16:20
174
A+
A-

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çevik, aileleri çocuklarda görülebilecek doğumsal kalp hastalıkları konusunda uyardı. 

Prof. Dr. Çevik, doğumsal kalp hastalıklarının çocuklardaki belirtilerinin farklı yaş gruplarında, farklı belirti ve bulgularla ortaya çıktığına işaret etti.
 
Kalp hastalığının çocuklarda, her yaşta kritik öneme sahip, yaşamı tehdit eden çok önemli yaşamsal fonksiyonların kaybına ve hastanın kaybedilmesine neden olabileceğini dile getiren Çevik, ”Bu hastalık grubunda solunum sıkıntısı adını verdiğimiz nefes alıp vermede zorluk, morarma, kalpte büyüme olması, tansiyon düşmesi ve kalp hızında artış olması gibi belirtiler vardır. Yenidoğan döneminde ortaya çıkan doğumsal kalp hastalıklarının bir kısmında doğum sonrası doğru tanı ve tedavi uygulanmadığında değişik organların fonksiyon kaybına veya yaşamın kaybına neden olabilmektedir.” dedi.

Çevik, daha sonraki yaş dönemlerinde ise hastalığın tipi ve ağırlığına göre büyümenin, gelişmenin geri kalmasına, efor gerektiren aktivitelerde çabuk yorulmaya, solunum yetersizliği bulgularının gelişmesine, vücudun değişik bölgelerinde ve extremitelerde şişmeye, son dönemde ise kalp yetersizliğinin ileri safhalarında hastanın kaybına neden olabileceğini vurgulayarak şöyle devam etti:

”Yenidoğan döneminde belirti ve bulgular, bebekteki solunum sayısının normalden fazla olması (hızlı nefes alıp verme), emme veya beslenme sırasında çabuk yorulma olarak nitelendirilen aralıklı beslenme çabası, bu nedenle kesintili dinlenerek beslenme isteği, alması gereken kilo artışının olmaması ve vücudun çeşitli bölgelerinde özellikle ağız çevresi ve ağız içinde morarma ile huzursuzluk sayılabilir. Süt çocuklarında yenidoğan döneminden sonra beklenen büyüme-gelişme basamaklarının yani kilo ve boy ölçümlerinin uygun gelişim eğrileri ile kontrol edilmesi gereklidir. Efor kapasitesinin değerlendirilmesi için motor aktiviteler yani egzersizler sırasında ve sonrasında çabuk yorulma, hızlı nefes alıp verme, solunum zorluğu ve dudaklarla birlikte ağız içi ve dilde eşlik eden morarma belirtisi izlenmesi, sık solunum sistemi enfeksiyonu geçirme  durumunda kardiyolojik açıdan kontrol gereklidir.”
 
Oyun çocuğu ve büyük çocuklarda sıklıkla egzersiz ve spor aktivitelerinde performansın azalması, çabuk yorulma, büyüme duraklaması veya olmaması, bayılma veya bayılacak gibi olma, egzersiz sırasında göğüste ağrı veya sıkışma hissi, kalbin hızlı çalışması veya çarpıntı hissi olarak adlandırılan yakınmalar sık görülen kalp hastalığı bulguları olduğunu aktaran Çevik, şunları kaydetti:

”Çocukluk çağı kalp hastalıklarının bazılarında hiçbir belirti veya bulgu olmayabilir. Çocuk doktorlarının sadece sağlıklı çocuk kontrollerinde tespit edilebilen kalpte üfürüm duyulması gibi muayene bulguları olabilir. Erken dönemde belirti vermeyen doğumsal kalp hastalıkları grubu vücut destek mekanizmalarının çok çalışması ve vücut rezervlerinin kullanmasıyla hastalıklar sinsi olarak ilerleyerek, tedavide geç kalınmasına neden olmaktadır. Son durumda hastalık belirtileri olmamasına rağmen çocuk doktorları tarafından belirlenebilen birtakım muayene bulgularıyla hastalıklardan şüphelenilebilmektedir. Bu bulgulardan çok daha sonra vücut destek mekanizmaları gücünü kaybettiğinde hastalık semptomları ve bulguları belirgin hale gelmektedir. Ancak bu durumda maalesef hastanın tedavi şansının azaldığı ifade edilebilir.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.