MEHMET BAYER – 08.01.2024 – HİBYA – Denizde ve karada yaklaşık 8 ay süren Çanakkale Savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman askerinin Seddülbahir bölgesinden ayrılmasıyla sona erdi. Kimine göre büyük bir başarı olarak nitelendirilen tahliyenin ardından, Türk askeri cephede büyük sevinç yaşadı.
Tahliyenin sona ermesiyle 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders, 9 Ocak 1916 günü saat 08.45'te Başkumandanlık Vekaleti'ne 872 nolu kısa bir telgrafla şu bilgileri verdi: 'Gelibolu Şibh-i Ceziresi (Yarımadası) tamamen düşmandan tathir (temizlenmiştir) edilmiştir.'
Tarihçi yazar Ahmet Yurttakal, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, müttefiklerin tahliye haberinin bilhassa cephede çarpışan askeri birliklerde büyük sevinç yarattığını söyledi.
Güney Grubu Komutanlığının, Seddülbahir'in tahliyesi sonrası emrindeki birliklere, 14. Tümen ile bağlı bulunan alaylara tebrikname gönderdiğini aktaran Yurttakal, ''Çanakkale'de muharebelerde görev yapan bir subay mutluluğunu şöyle aktarıyordu: 'Çanakkale tarafından düşmanın çekildiği haber veriliyor… Yine üstümüz yağıyor, altımız çamur… Fakat şimdi asker gülüyor… Vatan gülüyor.'' bilgisini verdi.
Yurttakal, tahliyenin askerlerin hatırlarında yer aldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
''Cephede yedek subay olarak 2. Tümen 1. Alay'da görev yapan Abidin Ege, hatıralarında Arıburnu ve Anafartalar'ın tahliye haberi aldıkları anda askerlerin davullar, türküler ve marşlarla nasıl sevinç yaşadığını şöyle aktarıyor:
'Anafartalar ve Arıburnu'nda düşman denize dökülmüş. Gece saat 8'de yıldırım süratiyle bir haber geldi, Çanakkale'de düşman denize dökülmüş. Meselenin doğru olduğunu Milli Ajans bize (düşmanın) uzaklaştırıldığını kesin olarak bildiriyordu. Artık ordugahta tabur bu müjdeli haber askere duyuruldu. Askerler, 'Padişahım çok yaşa' ve 'Yaşasın' nidalarıyla ufuklara haykırıyorlardı. Evet, şimdi bütün bu saha büyük bir şevk ve gönül ferahlığı içinde, herkes sevinçli, bir tarafta davul havaları, diğer tarafta flütler, borular, türküler, marşlar…Herkes sevinçten ne yapacağım bilmiyor.'
Yedek Subay Abidin Ege, İngiliz askerinin kahraman Türk süngüleriyle parçalanıp ezildiğinden bahsederek şehitlere rahmet dilemiştir. Abidin Ege, Seddülbahir bölgesinin tahliye edilmesini de 11 Ocak 1916 günü Halep'te iken öğrenmiş, 'Çanakkale, İngiliz ve Fransızlara bir mezardan başka bir şey olmamıştır' sözleriyle duygularına paylaşmıştı.''
30. Alayda görevli İhtiyat Zabiti Münim Mustafa'nın hatıralarında 20 Aralık günü 10. Tümen Kurmay Başkanı Rüştü Bey'in Anafartalar'da düşmanın tamamıyla çekilmiş olduğunu bildirdiğinde, çok sevinmiş olduğunu yazıp, geride bıraktıkları kahramanlara üzüntüsünü ise ''…Orada ne canlar bırakmıştık, ne kahramanları gömmüştük. Hemen alay komutanına vaziyeti sevinçle anlattım. Taburlara tamimi emretti.'' ifadesiyle anlattığını dile getiren Yurttakal, Rum asıllı İhtiyat Zabiti Sokrat (İncesu) Efendi'nin müttefiklerin tahliye haberini Uzunköprü'de aldığını ve bu gidişi göremediğine üzülerek, ''Düşmanın ezilmiş ve perişan Çanakkale'den kaçışını seyredemeyen fırkamız ah. Şu İngilizlerin şerefsizce Çanakkale'yi terk edişlerini biz de gözlerimizle görsek ne olurdu ?'' sözleriyle hayıflandığını kaydetti.
Hibya Haber Ajansı