MEHMET BAYER – 22.06.2021 – HİBYA – Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili’nde varlığını devam ettiren 60’tan fazla kabile, ilginç nikah merasimleriyle dikkati çekiyor.
HİBYA muhabirinin, Fildişi Sahili’nde 1989 yılında doğan, 2017 yılında ülkesinde İlahiyat Fakültesini bitirdikten sonra 2018 yılında Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne yüksek lisans öğrencisi olan Souleymane Coulibaly’nin ”Fildişi Sahili’nde nikah merasimi” adlı makalesinden derlediği bilgilere göre, Batı Afrika’da bir ülke olan Fildişi Sahili, Gine Körfezi’nde yer alıyor.
Yüzölçümü 322.463 kilometrekare olan ülke, Afrika kıtasında yüzde 1’lik alanı kaplıyor. Adını bir zamanlar Avrupalıların aramaya geldiği fildişinden alan ülke, kuzeyde Mali ve Burkina Faso’ya, doğuda Gana’ya, batıda Liberya ve Gine’ye, güneyde ise Atlantik Okyanusu’na komşu.
Fildişi Sahili’nin 2021’deki son nüfus sayımı raporuna göre, nüfusunun 28 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. Ülkedeki grupların her biri dilsel ve kültürel bağlantılarına göre 4 farklı etnik unsuru barındırıyor. Bunlar, Mande (Malinke, Dan, Tura, Dioula, Gouro vb.), Gur veya Voltaique (Senoufo, Lobi, Koulango, vb.), Akan (Baoule, Agni, Attie, Abbey, Ebrie vb.), Krou (Bete, Guere, Bakwe, Grebo, vb.) olarak adlandırılıyor.
Müslümanların 1960’ta ülke nüfusunun yüzde 14-20’si, 1993’te ise resmi olarak yüzde 43’ünü oluşturduğu ülkede, bu rakam son istatistiğe göre yüzde 47’ye ulaştı.
Fildişi Sahili’nde 60’tan fazla kabile bulunuyor ve bu kabileler, dilleri ve adetleri birbirlerine yakın olan kabilelere nispetle 4 ana kabilenin altında toplanıyor:
Akan grubu (Baule, Agni, Abey, Akie, Abron vb.)
Kru grubu (Bete, Guere, Wobe, Dida vb.)
Manding grubu (Malinke, Diula, Yakuba, koyaka, Djimini vb.)
Voltaik grubu (Senufo, Kulango, Tagana vb.)
Farklı kabileler ve dinler bulunduğu Fildişi Sahili’nde, kabileler arasında nikahlar kıyılıyor. Hangi dine mensup olursa olsun, kabilelerin kendisine özgü adetleri bulunuyor ve pek çok alanda olduğu gibi nikah esnasında da herkes kendi geleneğini uyguluyor. Örneğin, Müslüman kabileler nikah esnasında İslam kurallarıyla kendine adetleri uygularken, Müslüman olmayan kabileler ise İslam’a göre olumsuz uygulamaları yapabiliyor.
Kabilelerin nikah töreni
Fildişi Sahili’nin kabile, dil ve adet açısında en etkili kabilesi olan Malinke kabilesinde, evlilik törenleri genellikle çarşamba günleri öğleden sonra yapılıyor.
Düğün tarihi belirlendiğinde, pazartesi sabahından itibaren genç kız, yaşlı kadınlar tarafından odasına yerleştiriliyor. Buna ”Lassigui” (odaya yerleşmek) ve ”Djabila” (kına yakma) deniyor. Gelin adayının yanında, ona iyi bakmak, evliliğe zihinsel ve ahlaki olarak hazırlamak için yaşlı bir kadın nöbet tutuyor. Bütün yiyecekleri ve içecekleri yaşlı kadın tarafından karşılanıyor. Odada kaldığı sürece arkadaşları her gün yanına gelip, onun adına saatlerce şarkı söylüyor.
Düğün günü erkekler ise bir camide veya düğün için düzenlenmiş mekanda toplanıyor. O gün damadın ailesi 2 veya 3 kilogram kola (Nikahlar ve yeni doğan merasimlerinde kullanılan kıymetli bir meyve) getiriyor. Bir kısmı yapraklarla birlikte konuyor, beyaz iplerle bağlanıyor, geri kalanı ise mecliste bulunanlara paylaştırılıyor.
Düğün günü ”övgü günü”
Düğün günü, ”övgü günü” olarak adlandırılıyor. Gelin ve damadın aileleri birbirini övüyor. Nikah kıyıldıktan sonra erkekler arasında kadınlara yer açılıyor. Kadınlar gelinin onuruna dans töreni düzenliyor. Onu yıkıyor ve annelerden biri saçını örüyor. Sonra güzel bir elbise giydiriliyor ve başı sadece gelinlere mahsus yöresel bir kumaşla örtülüyor. Yüzü ise beyaz bir eşarpla kapatılıyor. Gelinle şarkı söylenip, dans ediliyor ve ”Kocasına nasıl bakması, kocasının anne babası ile akrabaları ve komşularına nasıl davranması” gerektiği konusunda öğütler veriliyor.
Akşam tören sona erince, gelini kocasının ailesine teslim etmek üzere erkek ve kadınlardan oluşan bir grup yola çıkıyor. Oraya varıldığında grubun en yaşlısı, gelini, kocasının babasına veya amcasına veriyor, ondan oğluna teslim etmesini istiyor. İki aile birbirlerine öğüt veriyor, daha sonra herkes kendi evine dönüyor.
Düğünden 4 gün sonra gelin kendi ailesini ziyaret ediyor, ama onunla birlikte kocasının ailesinden yaşlı bir adam kızın yanında gidiyor. Yaşlı adam elindeki horozu gelinin ailesinin evinin önüne vardıklarında kesip, geline veriyor ve evine dönüyor. Gelin tek başına evine giriyor. O gün annesi onun saçlarını örüyor, sonra tüm aile bireylerinin çamaşırlarını yıkıyor. Yakınlarına göre gelin, ailesiyle son gününü geçirmekte ve onun dışında artık kocasından habersiz onlara ziyarete gidemeyecek.
Çamaşırlar yıkandıktan sonra, yaşlı adamın verdiği horoz hazırlanıyor. Horozu kendisi ve kocası dışında başka kimse yiyemiyor. Aynı gün öğleden sonra gelin, hazırlanan horozla kocasının evine yalnız dönüyor. Malinkelerde damat yılda en az 1 kez kayınpederinin tarlasına gidip yardım etmek zorunda. Bu, kayınpederine kızını kendisine verdiği için her zaman teşekkür etmenin bir yolu olarak görülüyor. Eşinin ailesinde ölüm veya evlilik gibi mutlu, mutsuz bir olay olduğunda, damat, maddi ve manevi imkanları ölçüsünde kızın ailesine destek veriyor.
Hibya Haber Ajansı